Highslide JS Highslide JS Highslide JS Highslide JS

 

Fırat KOZOK

Ankara'nın yarım asırlık basım ve yayım kurumu olan AjansTürk, kullandığı teknoloji ve güvenirliğiyle adını dünyaya duyurdu. Türkiye'nin ilk özel haber ajansı olan kurum, dünyanın ilk kabartma pulunu bastı. Kurum, yurtiçinde ve yurtdışında yüzlerce pula da imzasını attı. AjansTürk, kökenleri gazeteci alan Şevket ve Necdet Evliyagil kardeşler tarafından 1951 yılında hem "AjansTürk Özel Haber Ajansı" hem de "AjansTürk Basımevi" olarak Atatürk Bulvarı'ndaki boş bir villada kuruldu. Kuruluş büyüdükçe, yandaki apartmanların garaj ve zemin katlarına da taştı ama, buralara da sığmadı. AjansTürk ikinci mekân olarak 13 yıl sonra Kızılay meydanına açılan Ziya Gökalp Bulvarı'nda basımevi olarak yaptırılan kendi binasına taşındı. Evliyagil kardeşler bir süre sonra habercilik yerine basımevi üzerinde yoğunlaşmaya başladılar. O günlerin dar dış alım koşulları içinde, çok zor olanaklarla ithal ettikleri, en çağdaş makineleri, teknikleri ve yönetim biçimleriyle basımcılığa başlayan iki kardeş, Ankara'da özlemi duyulan bir basımevini yaşama geçirmiş oldu. İlk dönemde, yılların teknik olanakları çerçevesinde tipo (yüksek baskı) baskı dizgesine sahip olan Evliyagil kardeşler kaliteli ürünler çıkarmaya başladılar. Kardeşlerin başarılı çalışmaları kısa sürede Avrupa'da da adını duyurdu. Kurulduğu yıllarda öncelikle basımevinin iç ve dış görüntüsünün çağdaşlaştırılmasına önem veren AjansTürk, işyerini boyalı, tozlu ve kirli yapısından çıkartarak, mesleğe yaraşan biçimde düzenli bir laboratuar görüntüsüne kavuşturdu.

Kısa sürede ekol oldu


Kurumun uygulamaları, zaman içinde devlet basımevleri dahil, tüm basımevlerine yansıdı ve Türk basımcılığında AjansTürk kısa sürede her alanda bir ekol oldu. İş yaşamına basında çalışarak başlayan iki kardeş, 21 yıl boyunca AjansTürk Dergisi'ni de aralıksız yayımladı. O günlerin teknik olanaklarıyla doyurucu bir içerikle çıkan dergi, siyasi, ekonomik, sanat ve turizm haberlerine ağırlık veriyordu. Devlet Tiyatro ve Operası ile Cumhurbaşkanlığı Orkestrası yayın ve programları AjansTürk'te yayımlandığından, tüm bu sanat haberleri dergi sayesinde yurda yayılıyordu. Dergi her sayısında Atatürk ve Atatürkçülüğü bilimsel analizlerle inceledi ve Atatürkçü düşünce sistemini gençliğe tanıttı. Kurum, bu çalışmalarının yanı sıra, yıllık Atatürk sergileri düzenledi. Evliyagil kardeşler, giderek genişleyen kurumları için 1964'te bir ileri adını daha atmaya karar verdiler. Bunun için İş Bankası'ndan destek alan kardeşler, Ziya Gökalp Caddesi'nde yeni bir bina daha yaptırdılar. AjansTürk, 30 yıl kaldığı bu binada en verimli yıllarını geçirdi. Şevket Evliyagil, deneyimi gereği işletmenin iç konuları, Necdet Evliyagil ise renkli kişiliği ile konuları üzerinde çalışıyordu.

Ankara'da ilk ofsetçilik


Ankara'ya ofset basımcılık sistemi AjansTürk tarafından bu binada getirildi. AjansTürk'ün Türk basımcılığına verdiği en güzel örnekler burada yaratıldı ve ülkenin her yerindeki basımevleri tarafından yüksek ücretlerle transfer edilen gözde ustalar bu binada yetişti. Kurum, dünya pulculuğunda büyük yankılar bırakan pullan da bu binada üretti. AjansTürk kısa sürede baskı sanatları alanında bütün dünyada ulaşılımış en ileri tekniği Türkiye de de devreye soktu. Çalışmalarıyla giderek güven kazanan AjansTürk, 26 Ekim 1973'te Cumhuriyetin 50. yıl kutlama törenlerine de ev sahipliği yaptı. Kurumun Cumhuriyetin kuruluş yıldönümü nedeniyle hazırladığı Atatürk sergisi, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün özel demeciyle Londra ve Lefkoşe'de aynı günde törenle açıldı,

"Önemli olan kalıcılık"


Ziya Gökalp Bulvarı'nda 10 katlı 4 bin metrekare kapalı alanı olan basımevine de sığmayan AjansTürk, 1992 yılından sonra İstanbul yolu 7. Kilometredeki yeni binasına taşındı, Bu taşınma ile birlikte, işletmenin genç kuşak yöneticileri AjansTürk'ü daha kurumsal bir yapıya dönüştürmenin çalışmalarını yapmaya başladılar. İkinci dönemin sonuna kadar AjansTürk yalnız basımcılığı ve basını işlerini kapsıyorken, yeni dönemle birlikte bu kapsam daha da genişletildi. Evliyagil kardeşler, AjansTürk'ün kalıcılığını sağlamak ve yaşantılarındaki çabalarını ideallerini sürdürmek için basın, yayınla ilgili yetki ve haklara sahip ya da sahip olan gerçek ve tüzel kişilere gerekli her türlü maddi ve manevi desteği sağlamak, onların eğitimlerine, yetiştirilmelerine yardımcı olmak için bir de vakıf kurdular.


ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AjansTürk'ün kurucularından ve Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Evliyagil, Türkiye'nim ilk özel haber ajansı olarak kurdukları kurumum Türk basımcılığına yeni bir çehre getirdiğini söyledi. "Bize kadar matbaacılık merdiven altlarında yapılıyordu" diyen Evliyagil, bugün Türkiye'nin önde gelen matbaalarında çalışan ustaların AjansTürk'te yetiştiğini söyledi. Evliyagil, Ajans Türk'ün gelişimimin 3 dönemde ele alınabileceğini söyledi. Karanfil Sokağı'nda başladıkları çalışmalarını daha sonra Ziya Gökalp Caddesi'ndeki binalarında sürdüklerini anlatan Evliyagil, yaklaşık 12 yıldır da yeni binalarında çalıştıklarını kaydetti. AjansTürk'ün Türkiye'nin ilk özel haber ajansı olduğunu anlatan Evliyagil, "Bir süre sonra matbaacılığın bizim için daha uygun olacağına karar verdik ve 1953'te AjansTürk'ü, adını koruyarak bir basımevine dönüştürdük" dedi. Ajansın, kurulduğu dönemde, Türk basımcılığına yeni bir yüz getirdiğini belirten Evliyagil, "Bize kadar matbaacılık, zemin katlarda, merdiven altlarında, güç koşullar içerisinde çalışan, tırnakları kirli, saçları yıkanmamış adamların yaptığı bir meslekti. Biz buna yeni bit hava getirdik" diye konuştu. Bugün Türkiye'deki basın sanayisinde çalışan ustabaşları ve yönetmenlerin birçoğunun AjansTürk'te yetiştiğini kaydetti Evliyagil, "Bazen birisi geliyor `Efendim beni tanıdınız mı' diyor, tanımadığımı söyleyince `ben falanca yıl sizde çıraktım' diyor, şimdi falanca matbaanın müdürü olmuş..:' dedi. Kurumun, başlangıçta belirlediği ilkelerden sapmadan yoluna devam ettiğini vurgulayan Evliyagil, temel ilkelerinin dünya basımcılığını yakından izleyerek Türkiye de kaliteli ürünler üretmek olduğunu dile getirdi. Kurumun dünyanın ilk kabartma pulunu basarak pul basım işine girdiğine dikkat çeken Evliyagil, şöyle devam etti: "Pul, Osmanlı döneminde ve cumhuriyetin ilk yıllarında hep Batı'da bastırılırdı. Çünkü, hem teknoloji yoktu, ve harf devrimi ,yapılamamıştı. Atatürk zamanında da ilk pullar Batı'da basıldı ve Türkiye bunlar için çok paralar ödedi. 1950'lerde bizden biraz önce iki büyük basımevi bu işe girdi. Biz de neden Ankara'da girmeyelim diye düşündük ve bu işe talip olduk. Gerçekten iftihar edilecek bir şeydir, biz pulculukta büyük aşamalar kaydettik:' Ajans-Türk'ün 40 yıllık pul basımcılığı süresince güvenlikle ilgili hiçbir sorunla karşılaşmadıklarının altını çizen Evliyagil, "Ne pul satışı oldu, ne kalitesiz pul basıldı. Son sergimizi PTT düzenledi. `Neden bize yapıldı' diye düşündüğümde bizim onurlu geçmişimizin bir anısı olarak verildi diyorum. Bizim hiçbir vukuatımız yok" dedi. Evliyagil, kaliteli pul basmaları nedeniyle çok sayıda kurumun da broşür ve kitapçıklarını hazırladıklarını anlattı. Pulculuğun eski önemini yitirdiğini anlatan Evliyagil, "Bugünün teknolojisi artık eskisi kadar pul kullandırtmıyor. Ama, pul kalkmayacak çünkü, bunlar bayrak gibi, toprak gibi devleti kanıtlayan, devleti devlet yapan unsurlar" dedi.


AJANS-Türk'ün başarılı çalışma yaşamının yılını kapsayan ikinci döneminin büyük uğraşlarından birisi renkli basımcılığı oldu. Dünyada kullanma geleneğini yakın aralıkla izleyen Türk pulculuğu 1920'lerde Avrupa'ya paralel bir gelişme izliyordu. Milli Mücadele'nin başlarında Ankara'da kurulan hükümetin kendi posta düzenini kurması gerektiği sıralarda eldeki mevcut olanakların kullanılması gerekti ve sırada tedavülde bulunan Osmanlı pullan ikiye bölünerek kullanıldı. Ancak gereksinim bununla da karşılanamamıştı. Bunun üzerine adli harç pulları, üzerlerine yeniden yazı ve fiyat yazılarak postanelere dağıtıldı. Daha sonra çıkarılan pulların büyük çoğunluğu da yurtdışında hazırlandı. Türkiye'nin posta pulları ve damga pulları, 1950'li yıllarda da Mazhar Apa'nın Apa Ofset Basımevi, Ali Rıza Baskan'ın Güzel Sanatlar Basımevi'nde basıldı. 1963'ten sonra basımına Ajans-Türk katıldı. Evliyagil kardeşler, basımı konusunda yıl yaptıkları araştırmanın ardından piyasaya yeni bir buluşla girdiler. Ajans-Türk matbaası, 1966'da dünyanın kabartma pulunu basarak Guiness Rekorlar Kitabı'na girdi. Turizm Danışma Kurulu Başkanlığı'na verilen önerge ile, bu başarının değerlendirilmesi ve duyurulması istendi. Kurul Başkanı, Ajans-Türk ile PTT'ye kutlama ve bir teşekkür mektubu gönderdi.